Yaşamımız için tuz kadar mineral, elementlerde gereklidir. Vücudumuzda, protein, yağ, karbonhidratlar ve su ile birlikte; kalsiyum, fosfor, sodyum, klor, potasyum, kükürt, magnezyum gibi iyonlar bulunur. Bunlardan sodyum, klor, potasyum ve kalsiyum iyonları vücudun elektrolit dengesini sağlarlar. Bu iyonların insan vücudunda belirli bir değerden az veya fazla olması, elektrolitik dengeyi bozacağından, vücutta bir takım rahatsızlıklara neden olmaktadır. Bilindiği üzere sodyum plazmanın başlıca bazıdır; asit-baz dengesi ve osmotik basıncı sağlama açısından da fiziko-kimyasal aktivite gösteren en önemli elementidir. Vücutta özellikle hücre dışı sıvılarda iyon olarak bulunur. Toplam sodyumun 1/3 ü kemiklere bağlıdır. Sodyum organizmayı su kaybından korur, kasın normal uyarılımım sağlar ve hücre permeabilitesini dengeler, klor (Cl) ve HCO”3 ile birlikte de asit baz dengesini düzenler. Sodyum (Na+) miktarı, besinlerde değişik oranlarda bulunmaktadır. Sodyum miktarı yüksek olan yiyecekler; ekmek, unlu hazır besinler-tahıllar, peynir, yumurta, karnıbahar, havuç, kereviz, süt, midye, ıspanak, erik, findik vb. dir. Klor ise organizmanın en önemli anyonudur. Diğer anyonlar ve protein klorürün vücut sıvılarında dağılışını kontrol eder. Büyük bir kısmı mide salgısı içeriğindeki klor asidine bağlı olarak bulunur. Bir çok elektrolitte olduğu gibi sindirim salgılarıyla salgılanıp bağırsaklardan emilerek bir bağırsak- plazma dolaşımı halinde bulunur (Ergin, 1988).
Kaya tuzu, sodyum ile birlikte yüksek miktarda fosfor, kalsiyum, potasyum, demir, magnezyum, çinko, selenyum, bakır, brom, zirkonyum ve iyodine sahiptir. Bu minerallerin hepsi doğal olarak oluşur, bu nedenle mineral içeriği, kaya tuzu formatında da mevcuttur (Smith, 2018).
Mayo Klinikten Diyetisyen Kathering Zeratsky göre deniz tuzu, genellikle az işlemle, okyanus suyunun veya tuzlu su göllerinden suyun buharlaşması yoluyla üretilir. Su kaynağına bağlı olarak, bu belirli iz mineraller ve elementlerin arkasında bırakır. Mineraller, aynı zamanda çeşitli kaba seviyelerinde de bulunan deniz tuzu için lezzet ve renk katmaktadır (Zeratsky, 2018).
İnsanlar gibi yeterince doğal mineral ve tuzun alınamadığı durumlarda hayvanların iştah azalması, büyümede inkişafın yavaşlaması, veriminin azalması, zayıflamaları yol açmaktadır. Bu hallerde sodyum alma zorunluluğu doğmaktadır. Ancak organizma sodyum stok edemediğinden, bu maddenin sürekli ve düzenli şekilde verilmeli gereklidir. Bitkilerde ise tuz miktarları son derece değişik oranlarda olduğundan karışık bitkilerle beslenen hayvanların, tuz gereksinimlerini bunlardan sağladıkları görüşüne inanılmamaktadır. 600 kilo ağırlığında bir süt ineğinin tuz gereksinimi genel olarak 100 kilo için 5 gr hesabı ile 30 gr dır. İnek günde 25 kilo süt verdiğinde ve 1 litre süt başına 2 gr tuz hesabı ile ek gereksinimi olan 50 gramın 30 grama eklenmesi gerekir ki günlük tuz oranı bu şekilde 80 gramı bulacaktır (Ergin, 1988).
Ergin, Z. (1988). Tuzun Üretim teknolojisi ve İnsan Sağlığındaki Yeri. Madencilik Dergisi, XXVII (1)9-30.
Smith, H. (2018, Agustos 14). Rock Salt. LİVESTRONG.com: https://www.livestrong.com/article/387840-himalayan-rock-salt-health-benefits/ adresinden alınmıştır.
Zeratsky, K. (2018, Agustos 14). Sea Salt. Mayo Klinic: https://www.mayoclinic.org/healthy-lifestyle/nutrition-and-healthy-eating/expert-answers/sea-salt/faq-20058512?p=1 adresinden alınmıştır.