Vücut rafine tuzu saldırgan bir zehir olarak algıladığı için tüketilen rafine tuzu kendini korumak amacıyla bir an önce atmak istiyor ve bu nedenle de tüketilen aşırı miktarda tuzun süzülmesi ve atılması başta böbreklerimiz olmak üzere tüm boşaltım sistemi üzerinde önemli bir yük ve baskı oluşturmaktadır. Bu durumda rafine tuz vücudumuzda aşırı su birikimlerine (ödem) sebep olmakta, kalp yetersizliğine yol açabilmektedir. Kadınların en önemli şikâyetlerinden biri olan selülitin temel sebeplerinden biri de yine bu durumdur (Aydın, 2018).
Vücuttan atılamayan rafine tuz ise tekrar kristalleşerek direkt olarak eklem ve kemiklerde depolanmaktadır. Rafine tuz artrit, gut gibi değişik türdeki romatizmal hastalıklar ile safra kesesi ve böbrek taşı oluşumlarının önemli sebeplerindendir. Tekrar kristalleştirerek saklama çözümü orta ve uzun vadede hastalıklara sebep oluyor ama atılmasını gerçekleştiremediği aşırı miktarda rafine tuzun kendisine vereceği akut zararı engellemek için vücudun bulabildiği tek çözümdür, yani zararı zamana yaymaktadır (Aydın, 2018).
Bir tuz çok rahat akıyorsa o rafinedir. Hangi tuzu kullanıyorsanız kullanın önce tuzunuzu test edin, sonra karar verilmelidir. Yarım çay bardağı üzüm sirkesi içine 1 tatlı kaşığı tuz atın. 5-10 dakika kadar bekleyin. Sirke yeni açılmış gazlı içecekler gibi aşağıdan yukarı doğru köpürmeye başlarsa ve bir süre sonra bulanıklaşıyorsa o tuz doğal değildir (Aydın, 2018).
Raf ömrü artırılmış yiyeceklerin içinde sadece sodyum klorür bulunmamakta, başka sodyum bileşikleri de içermektedir; monosodyum glutamat (Çin tuzu), sodyum benzoat, sodyum bikarbonat (yemek sodası), sodyum nitrat ve sodyum sakarin gibi katkı maddeleri konmaktadır. İşin önemli yanı bu sodyum bileşiklerinin tuz tadında olmamasıdır. Böylece tuzlu bir şey yediğinizi de anlaşılmamakta bu durum farkında olmadan tükettiğimiz tuzun aşırı miktarlara çıkmasına neden olmaktadır. Ayrıca bu katkıların çoğu sağlığımız için sakıncalı olmaktadır. Üstelik gıda firmaları da kendilerine konulan tuz sınırlarını aşmaktadır. Örneğin otoriteler 100 gram yiyecek içinde 500mg’dan fazla sodyum olmaması gerektiğini belirtmektedir. Ama salam ve sosis gibi işlenmiş et ürünlerinin 100 gramında 800mg kadar tuz bulunmaktadır (Aydın, 2018).
Aydın, P. (2018, Agustos 14). Tuz Dost mu? Düşmen mı? Beslenme Bülteni: http://www.beslenmebulteni.com/tuz-dost-mu-dusman-mi/ adresinden alınmıştır